Ticari Davalar

Ticari Davalar Nedir?

Ticari Davalar, Asliye Ticaret Mahkemesinde  görülen davalar olup Türk Ticaret Kanunu ile ticari davalarda uygulanacak hükümler düzenlenmiştir.

Ticari Davalar Türleri Nelerdir?

Ticari Davalar Mutlak ve Nispi Ticari Davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Mutlak Davalar, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülecek davalardır ve Türk Ticaret Kanunu 4. Maddesinde sayılmıştır.

Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;

Bu Kanunda,

Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,

  1. 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
  2. Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
  3. Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
  4. Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,” açılan davalar mutlak ticari dava niteliğindedir.

Nispi Ticari Davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve uyuşmazlık konusunun tarafların ticari uyuşmazlıklarından kaynaklanması gerekmektedir.

Ticari dava neleri kapsar?

Ticari davalar genellikle işletmeler arasındaki sözleşmelerden kaynaklanan anlaşmazlıkları kapsar. Ticari davalar TTK’nın 4. maddesinde sayılanlarla sınırlı değildir. TTK dışındaki kanunlarda da ticari davalar belirtilmiştir.

Ticari davaların genel kapsamına dahil olan konular şu şekildedir:

  1. Sözleşme İhlali Davaları: İki ticari taraf arasında yapılan sözleşmelerde bir tarafın sözleşme şartlarına uymaması durumunda ortaya çıkan davalar.
  2. Alacak Davaları: Ticari ilişkilerdeki borçların tahsil edilememesi durumunda alacak davaları açılabilir.
  3. Rekabet Hukuku Davaları: Ticarette rekabeti engelleyici veya bozucu faaliyetlere karşı açılan davalar.
  4. Şirket Hukuku Davaları: Şirketler arasında veya şirket içindeki ortaklık ilişkilerinden kaynaklanan anlaşmazlıkları kapsar.
  5. Sigorta Davaları: Sigorta poliçelerinden doğan anlaşmazlıkları içeren davalar.
  6. Mülkiyet Hakları Davaları: Ticari mal varlığı, marka, patent veya tescilli tasarım gibi mülkiyet haklarına ilişkin davalar.
  7. İflas ve Konkordato Davaları: Şirketlerin mali sorunlarının çözümü için başvurulan iflas veya konkordato süreçlerine ilişkin davalar.
  8. İş Hukuku Davaları: İşçi ve işveren arasındaki anlaşmazlıkları içeren davalar.
  9. Deniz Ticaret Hukuku Davaları: Deniz ticaretiyle ilgili konularda ortaya çıkan hukuki sorunları içerir.

Esnaf tacir sayılır mı?

TTK m.12 uyarınca, bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye “tacir” denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun TTK 11’inci maddesinde “ticari işletme”, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletme olarak tanımlanmıştır. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenir. TTK m.11’de ticari işletme olmak için; Esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelirin devamlı ve bağımsız şekilde sağlanması aranmıştır. Buna göre esnaf tacir olarak sayılmayacaktır.

Ticari Davalarda Yetkili Mahkeme Hangisidir?

Ticari davalarda yetkili mahkeme, genellikle davanın konusu, taraflar arasında sözleşme bulunması halinde sözleşme şartları, Uluslararası anlaşmalar  ve tarafların yerleşim yerleri gibi birçok unsurun değerlendirilmesi sonucu belirlenir.

Yetkili mahkeme, hukuki prosedürleri yönetir ve davayı çözüme kavuşturur. Yetkili mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre belirlenir.  Yetkili mahkeme belirlenirken bazı temel prensipler göz önünde bulundurulur:

  1. Davanın Konusu: Ticari davaların konusu, davanın hangi tür ticari anlaşmazlığı

içerdiğini belirler. Örneğin, sözleşme ihlali, alacak davaları, rekabet hukuku gibi konular farklı mahkemelerde ele alınabilir.

  1. Yerleşim Yerleri: Tarafların yerleşim yerleri veya iş yeri, davanın hangi mahkemede açılacağını belirlemede önemlidir. Genellikle davalı tarafın yerleşim yerinde veya anlaşmazlığın meydana geldiği yerde dava açılabilir.
  2. Sözleşme Şartları: Taraflar arasında yapılan sözleşmelerde, yetkili mahkeme konusunu düzenleyen hükümler bulunabilir. Sözleşmede belirlenmiş bir yetkili mahkeme varsa, genellikle bu mahkemede dava açılmalıdır.
  3. Mevzuat ve Anlaşmalar: Ülkeler arasında ticaret yapan taraflar arasında çeşitli hukuki düzenlemeler ve uluslararası anlaşmalar bulunabilir. Bu düzenlemeler ve anlaşmalar, davanın yetkili mahkemesini etkileyebilir.
  4. Özel Yetki Kuralları: Birçok ülkede ticari davalar için özel yetki kuralları bulunur. Bu kurallar, belirli türdeki davaların hangi mahkemelerde görüleceğini belirler.

Ticari davaların karmaşıklığı ve genellikle uluslararası boyutta olmaları nedeniyle, yetkili mahkeme konusu, davanın doğasına ve yerine göre dikkatlice değerlendirilmelidir. Bu nedenle, ticari davalarla ilgili hukuki konularda uzman bir avukatın danışmanlığı genellikle önemlidir.

Ticari dava şartı nedir?

Ticari dava açılmadan önce Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.14’e göre genel dava şartları sağlanmasının yanı sıra 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunu 20. Maddesi ile  6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu  5/A maddesine eklenen  dava şartı ile ticari uyuşmazlıklar bakımından Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri  hakkında dava açılmadan önce tarafların arabulucuya başvurma şartı getirilmiştir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi şu şekildedir:

“3. Dava şartı olarak arabuluculuk

MADDE 5/A- (1) Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.

(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”