İş Hukuku

İş Hukuku Nedir?

İş Hukuku, bağımlı çalışma durumunu düzenleyen özel hukuk dallarından biridir ve işçilerin haklarını koruma amacını taşır. Sanayi devrimi sonrasında artan bağımlı çalışan işçi sınıfının ihtiyaçlarına cevap vermek üzere gelişmiş ve günümüze ulaşmıştır. Bu hukuk dalı, işçilerin maddi, psikolojik ve sosyal durumlarını düzenlerken aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği konusunda önlemler almayı hedefler.

İş hukuku, işçi ve işveren arasındaki ilişkiyi genel olarak düzenler. Kanun koyucunun iş hukukunu kanuni güvence altına almasının temel sebebi, işçiyi işverene karşı korumaktır. Değişen hayat koşulları ve artan işçi sayısı, işçi sınıfının korunması ihtiyacını artırmıştır. Bu ihtiyaç doğrultusunda, iş hukuku çeşitli hükümler içererek işçilerin haklarını korur.

İş hukuku, işçi-işveren çatışmalarını adil bir şekilde çözüme kavuşturabilmek için özel hükümler içermektedir. Gelişen hayat şartları, sosyal ve ekonomik değişikliklere uyum sağlayarak işçiyi güvence altında tutma amacını taşır. Bu kapsamda iş hukuku, işçiye çalışma koşulları, ücret, izin hakları gibi konularda adil ve dengeli bir düzenleme sunar, böylece işçi ve işveren arasındaki ilişkilerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini amaçlar.

İş Hukukunun Temel Kavramları Nelerdir?

İş Hukuku’nun temel kavramları arasında işçi, işveren, işveren vekili ve alt işveren, işyeri kavramları bulunmaktadır.

İşçi Nedir?

İşçi, genellikle bir iş sözleşmesine bağlı olarak çalışan kişileri ifade eder. İş sözleşmesi uyarınca işçi, belirlenen ücret karşılığında çalışmayı taahhüt ederken işveren de ücreti ödeme borcu altına girer. İşçilik statüsü, gerçek kişilere özgüdür ve şirketler, dernekler veya vakıflar gibi tüzel kişiliklere ait olamazlar. İşçi, işverenin organizasyonunda çalışır ve onun direktiflerine uygun hareket eder.

Stajyer Nedir?

Stajyer, mesleki bilgi, beceri, tutum ve davranışlarını geliştirmek amacıyla belirli bir alanda teorik ve uygulamalı dersler dışında çalışan kişilerdir. Stajyerler, mevcut işi öğrenmek ve mesleki gelişim için işveren yanında çalışırlar. Stajyerler, işçi veya çırak statüsünde değildirler; ancak belirli bir bilgi seviyesine sahip olmaları beklenir.

Çırak Nedir?

Çırak, bir mesleğin bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını geliştiren kişidir. Çıraklık sözleşmesi ile belirlenen bir mesleği öğrenen ve bu alanda gelişen kişi, bir işveren tarafından eğitilir.

İşveren Nedir?

İşveren, işçi çalıştıran kişi veya kuruluşları ifade eder. Kişilerin yanı sıra şirketler, dernekler, vakıflar gibi tüzel kişilikler de işveren olabilirler. İşveren, işçiye hizmet edimini talep edebilir, talimat verebilir ve iş yerini idare edebilir. İşveren, işletmenin sahibi veya yöneticisi konumundadır.

Alt İşveren

İşverenin kendi işçilerini başkasına ait işyerinde görevlendirmesi durumunda alt işverenlik statüsü ortaya çıkar. Alt işveren, iş ve işyeri yönetiminde görev almaz, ancak işçilere karşı işveren ile birlikte sorumluluk taşır.

İşveren Vekili Nedir?

İşveren vekili, işverenin işletmeyi idare etmekte zorlandığı durumlarda veya hukuki engeller nedeniyle tayin edilen kişidir. İşveren vekili, işverenin menfaatlerini koruyan ve iş yeri yönetiminde görev alan bir kişidir. Vekalet sözleşmesi olmasa da hizmet akdi yeterli olabilir.

Bu kavramlar, iş hukukunun temel yapı taşlarını oluşturur ve iş ilişkilerini düzenleyen önemli unsurları içerir.

İş Hukuku Kimleri Kapsar?

Hukuk, geniş bir kapsama sahip bir disiplindir ve çeşitli alt alanlara ayrılmıştır. İş hukuku ise çalışanlar arasındaki iş ilişkilerini düzenler. İş hukuku, kural olarak bağımlı ve bağımsız çalışanları iki ayrı kategoriye ayırır.

  • Bağımlı Çalışanlar:
  • Memurlar: Kamu sektöründe çalışan devlet memurlarını içerir. Bu kişiler, devletin çeşitli kurumlarında görev alır ve kamu hizmetlerini yerine getirir.
  • İşçiler: Özel sektörde veya belirli kamu kurumlarında çalışan işçileri kapsar. İşçiler, bir işverenle yazılı veya sözlü bir iş sözleşmesine dayalı olarak çalışırlar.
  • Bağımsız Çalışanlar:
  • Serbest Meslek Sahipleri: Doktorlar, avukatlar, mühendisler gibi serbest meslek sahiplerini içerir. Bu kişiler kendi bağımsız pratiklerini yürütürler ve kendilerine ait işyerleri bulunabilir.
  • Esnaf ve Zanaatkârlar: Küçük işletmelerde kendi hesaplarına çalışan esnafları ve zanaatkârları kapsar. Bu kişiler kendi işlerini kurarlar ve işlerini yönetirler.

Hukukun genel kapsamı içinde, iş hukuku özellikle işçi-işveren ilişkilerini düzenleyen bir alt dal olarak öne çıkar.

İş Hukukun amacı nedir?

İş hukuku, çalışanlar ile işverenler arasındaki iş ilişkilerini düzenleyen ve bu ilişkilerde adil bir denge sağlamayı amaçlayan bir hukuk dalıdır. Temel amacı, çalışanların haklarını korumak, adil çalışma koşulları oluşturmak ve işverenlerin belirlenen standartlara uygun davranmalarını sağlamaktır. İş hukuku, işçilerin güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamında bulunmalarını temin ederken, aynı zamanda işverenlere de iş güvencesi sağlamaktadır. Sendika hakları, toplu sözleşmeler, grev gibi toplu iş ilişkilerini düzenleyerek, çalışanların toplu mücadele haklarını korur. Bu çerçevede iş hukuku, adaleti, dengeyi ve sürdürülebilir bir iş ilişkisi ortamını desteklemektedir.

İş hukukunun özellikleri nedir?

İş hukuku, çalışanlar ile işverenler arasındaki ilişkileri düzenleyen özel bir hukuk dalı olarak birçok özelliği bünyesinde barındırmaktadır. Bu özellikler, iş hukukunun niteliğini ve işleyişini belirleyen temel unsurlardır.

İlk olarak, iş hukuku bireysel ve toplu iş ilişkilerini kapsayan bir niteliğe sahiptir. Bireysel iş ilişkileri, doğrudan işçi ile işveren arasındaki ilişkileri düzenlerken, toplu iş ilişkileri sendikalar ve işverenler arasında yapılan toplu sözleşmeleri ve bu çerçevede ortaya çıkan toplu müzakereleri içerir.

İş hukuku koruyucu bir karaktere sahiptir. Bu, çalışanların haklarını güvence altına almayı ve adil çalışma koşulları oluşturmayı amaçlar. İşçilerin iş güvencesi, çalışma süreleri, ücret ve diğer sosyal hakları gibi konularda koruma sağlamak iş hukukunun öne çıkan özelliklerindendir.

Diğer bir özellik, iş hukukunun esnek ve değişime açık olmasıdır. İş dünyasındaki gelişmeler, ekonomik değişimler ve teknolojik ilerlemeler gibi etkenlerle birlikte iş hukuku sürekli olarak güncellenir ve adapte olur. Bu, mevcut şartlara uyum sağlayarak iş ilişkilerinin hakkaniyete daha yakın bir şekilde sürdürülmesine olanak tanır.

Ayrıca, iş hukuku içerisinde sendika hukuku da önemli bir yer tutar. Sendika hukuku, işçilerin toplu mücadele ve örgütlenme haklarını düzenler. Sendikaların kuruluşu, toplu sözleşmeler, grev gibi konular sendika hukukunun temel unsurlarıdır.

Son olarak, iş hukukunun yerel ve ulusal düzeyde geniş bir yasal çerçeveye sahip olması, bu hukuk dalının karmaşık bir yapıya sahip olduğunu gösterir. Ülkeden ülkeye farklılık gösteren yasal düzenlemeler, iş hukukunu belirli bir coğrafyada uygulanabilir kılar.

Bu özelliklerin bir araya gelmesiyle iş hukuku, işçi ve işveren arasındaki dengeyi sağlamayı, adil çalışma koşullarını oluşturmayı ve toplu iş ilişkilerini düzenleyerek sosyal adaleti güvence altına almayı hedefler.

İş Kanunu Kapsamı Dışındaki İşler Nelerdir?

İş Kanunu’nun kapsamı dışında bırakılan işler belirli durumları kapsamaktadır ve bu durumlar özellikle belirli sektörlerde veya belirli çalışan grupları için geçerlidir. İş Kanunu’nun dördüncü maddesi uyarınca, bu kanun hükümleri aşağıdaki işlerde uygulanmaz:

  • Deniz ve Hava Taşıma İşlerinde: Deniz ve hava taşıma sektörlerinde faaliyet gösteren işyerleri, bu kanunun hükümleri dışında tutulmuştur.
  • Elli (50) ve daha az işçi çalıştıran Tarım ve Orman İşlerinin Yapıldığı İşyerleri veya İşletmelerde: Elli veya daha az işçi istihdam eden tarım ve orman işleriyle uğraşan işyerleri, belirli bir istisna kapsamında bu kanunun hükümlerinden muaf tutulmuştur.
  • Bir ailenin üyeleri ve 3. dereceye kadar (3. derece dahil) hısımları arasında dışardan başka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı işlerde: Aile içinde veya akrabalık ilişkisi içinde yapılan ev işleri ve el sanatları, bu kanunun hükümleri kapsamında değildir.
  • 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanunu’nun 2. maddesinin tanımına uygun olarak üç kişinin çalıştığı işyerlerinde: Küçük esnaf ve sanatkarlar, belirli bir çalışan sayısını aşmayan işyerlerinde bu kanunun hükümlerinden muaf tutulmuştur.
  • Aile Ekonomisi hududu içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işlerinde: Aile ekonomisi sınırları içinde tarımla ilgili yapı işlerinde çalışanlar, bu kanunun kapsamı dışında bırakılmıştır.
  • Çıraklar hakkında: Mesleki eğitim gören çıraklar için belirli hükümler geçerlidir ve bu durum İş Kanunu’nun kapsamı dışında tutulmuştur.
  • Sporcular hakkında: Profesyonel sporcuların çalışma koşulları, İş Kanunu’nun diğer hükümlerinden ayrı bir şekilde düzenlenir.
  • Rehabilite edilenler hakkında: Rehabilitasyon sürecinde olan bireylerin çalışma koşulları ve hakları özel düzenlemelere tabidir ve bu durum İş Kanunu’nun kapsamı dışındadır.

İş Hukukuna Hakim Olan İlkeler?

İş Hukuku’nda hakim olan temel ilkeler şunlardır:

  • İşçiyi Koruma İlkesi: Bu ilke, güçlüye karşı zayıfın korunması anlayışıyla işçiyi işverene karşı koruma altına alır. İşçilerin sosyal ve ekonomik durumları, devlet tarafından kanuni güvenceye alınarak işçilerin haklarını koruma amacını taşır.
  • İşçi Yararına Yorum Yapma İlkesi: Yeterince açık olmayan hükümlerin, işçi lehine yorumlanması gerektiği ilkesidir. Bu, işçinin haklarını güvence altına almak ve haksız durumlar karşısında işçiyi korumak amacıyla uygulanır.
  • Eşit Davranma İlkesi: Bu ilkeye göre, iş ilişkisinde taraflar cinsiyet, dil, din, ırk, siyasi düşünce gibi hiçbir ayrıma tabi tutulamaz. Haklı sebepler olmadıkça çalışma süresinde işçiler arasında ayrımlar yapılamaz. Eşit davranma ilkesi, adil ve eşit bir çalışma ortamının oluşturulmasını amaçlar.

Bu ilkeler, iş hukukunun temel değerlerini oluşturarak işçi ve işveren arasındaki ilişkilerin adil, dürüst ve dengeli bir şekilde yürütülmesini sağlar.

İş Hukukunun Kaynakları Nelerdir?

İş Hukuku’nun kaynakları çeşitli düzeylerde yer almaktadır, ve bu kaynaklar işçi-işveren ilişkilerini düzenlemek üzere tasarlanmıştır. İş Hukuku’nun temel kaynakları şunlardır:

  • Anayasa: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler başlığı altında iş hukukunu düzenleyen birçok hükmü içermektedir. Çalışma hürriyeti, sözleşme hürriyeti, dinlenme hakkı, sendika kurma hakkı, sosyal güvenlik hakları gibi birçok temel ilke anayasada yer almaktadır.
  • Kanunlar: İş Kanunu, iş hukukunun uygulanmasında temel referanslardan biridir. Ayrıca, iş ilişkilerini genel olarak düzenleyen kanunların yanı sıra bireysel iş ilişkilerini düzenleyen özel kanunlar da bulunmaktadır. Örneğin, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği konularını ayrıntılı bir şekilde ele almaktadır.
  • Uluslararası Sözleşmeler: Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, iş hukukunu etkileyen önemli kaynaklardır.

Uluslararası iş güvencesi, insan hakları ve çalışma standartlarına dair sözleşmeler iş hukukunu şekillendiren unsurlar arasındadır.

  • Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri: Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda kararnameler çıkarabilir. Bu kararnameler, iş hukukuyla ilgili düzenlemeler içerebilir, özellikle grev kararını erteleme gibi konularda kararnameler çıkarılabilir.
  • Yönetmelik ve Mahkeme Kararları: İş hukuku uygulamasını detaylandıran yönetmelikler ve Yargıtay kararları gibi içtihatlar, iş hukukunun yorumlanmasında ve uygulanmasında önemli rol oynar.
  • Bilimsel Görüşler: Hukuk doktrini ve bilim dünyasındaki görüşler, iş hukukunun anlamını ve uygulamasını daha iyi anlamak için başvurulan kaynaklardır.
  • Toplu İş Sözleşmeleri: İşçi ve işverenler arasında ekonomik durum ve çalışma koşullarını düzenleyen toplu iş sözleşmeleri, anayasal bir hak olarak iş hukukunun önemli bir kaynağını oluşturur.
  • İş Sözleşmeleri: İş hukukunda sözleşme serbestisi ilkesine dayalı olarak işçi ve işveren arasında yapılan iş sözleşmeleri, tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyen önemli kaynaklardır.
  • İşyerinin İç Yönetmeliği: İşyerlerinde uygulanan iç yönetmelikler, işçi ve işveren arasındaki ilişkileri düzenleyen kuralları içerir ve iş hukukunu etkileyen bir kaynaktır.

Bu kaynaklar, iş hukukunun şekillenmesine ve uygulanmasına yönelik temel prensipleri içerir.

İş Hukukunda İşten Çıkarma: Haklar ve Sorumluluklar

İş hukukunda işten çıkarma, hem işverenin hem de işçinin belirli hak ve sorumluluklara tabi olduğu önemli bir konudur. İşten çıkarma durumları, iş kanunları ve ilgili mevzuatlara uygun olarak gerçekleştirilmelidir. İşten çıkarma sürecinde işveren ve işçi arasındaki haklar ve sorumluluklar aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

İşverenin Hakları ve Sorumlulukları:

  • İşten Çıkarma Yetkisi: İşveren, belirli koşullar altında işçiyi işten çıkarma yetkisine sahiptir. Ancak bu yetki, haksız ve keyfi kullanılamaz.
  • Haklı Nedenle Fesih: İşveren, işçinin disiplinsiz davranışları, performans eksikliği, iş sözleşmesini ihlal etmesi gibi haklı nedenlerle işten çıkartabilir.
  • İşçiye Bildirim: İşveren, işten çıkarma kararını işçiye makul bir süre önce bildirmelidir. Bu süre, ücret, çalışma süresi gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.
  • İşten Ayrılma Bildirimi ve Kıdem Tazminatı: İşveren, işçinin kıdemine bağlı olarak işten çıkarıldığında belirli bir süre önce bildirim yapmalı veya işçiye kıdem tazminatı ödemelidir.
  • İşçi Hakları ve Alacakları: İşten çıkarılan işçi, kalan izin hakları, kullanılmamış maaş ve diğer alacakları konusunda hak sahibidir. İşçinin Hakları ve Sorumlulukları:
  • Haklı Nedenle Fesih: İşçi, işverenin tarafından haklı bir nedene dayanmadan yapılan işten çıkarmaya karşı hukuki bir süreç başlatabilir.
  • Kıdem Tazminatı Talebi: İşçi, kıdem tazminatına hak kazanmışsa, işverenden bu tazminatı talep edebilir.
  • İşsizlik Maaşı Başvurusu: İşten çıkarılan işçi, işsizlik maaşı almak için ilgili kuruma başvurabilir. Bu, işçinin belirli koşulları karşılaması durumunda geçerlidir.
  • İş Mahkemesine Başvuru: İşçi, haksız veya keyfi bir şekilde işten çıkarılması durumunda iş mahkemesine başvurabilir.

İşverenin Taleplerine Uyma: İşten çıkarılan işçi, işverenin bildirim sürelerine ve diğer taleplerine uyarak iş ayrılma sürecini düzenleyebilir. İş hukuku işten çıkarma sürecinde tarafların haklarına saygı gösterilmesi ve yasal düzenlemeler açısından önemlidir. İşveren ve işçi, iş kanunlarına riayet ederek adil bir işten çıkarma süreci gerçekleştirmelidirler.