İNTERNET İÇERİKLERİNDE HAK SAHİPLİĞİ VE HAKLAR

İNTERNET İÇERİKLERİNDE HAK SAHİPLİĞİ VE HAKLAR

Gelişen teknoloji ile internet, herkes tarafından çok kolay ve hızlı biçimde erişilebilir hale geldi. Bu durum bir eserin, sahibinin rızası olmaksızın hızlıca yayılması, çoğaltılması gibi yollar ile çeşitli hakların ihlal edilmesini son derece kolaylaştırdı. Dolayısıyla bu soruna aynı süratte çözüm üretebilecek hukuki düzenlemelerin getirilmesi gerekliliği oluştu.

 

Biz de bu çalışmamız kapsamında yazılı, sesli, görsel veya başkaca bir şekilde internet ortamında içerik paylaşımında bulunan kişilerin içerikleri/eserleri üzerinde ne gibi haklara sahip olduğunu, bu hakların ne gibi hallerde ihlal edilmiş sayılacağını ve ihlal halinde başvurulabilecek hukuki yöntemleri, ilgili mevzuat hükümleri –5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun – ve yargı kararları bağlamında inceleyeceğiz.

 

Konuyu derinlemesine irdelemeden önce birtakım temel kavramları izah edecek olursak,

5846 sayılı FSEK ile ilgili terimler;

 

Eser, FSEK m.1/B-a bendi uyarınca “Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini” ifade etmektedir. Bu eserin sahibi ise FSEKmadde 8 gereğince onu meydana getiren’dir.

 

Bir eser meydana getiren eser sahibi, eserinin üzerinde maddi ve manevi birtakım haklara sahiptir. Manevi haklar5846 sayılı FSEK’in ikinci bölümünde sınırlı sayı ilkesi gereğince belirtilmiş olup bu hakların başlıcaları; halka arz edilip edilmemesine karar verme (m.14), adının belirtilip belirtilmemesine karar verme (m.15) ve üzerinde değişiklik yapılmasını men etme (m.16) gibi haklardır. Eser sahibinin mali hakları ise yine aynı kanunun üçüncü bölümünde sınırlı şekilde sayılmıştır. Başlıca mali haklar; işleme hakkı (m.21), çoğaltma hakkı (m.22), yayma hakkı (m.23), temsil hakkı (m.24), İşaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı (m.25) şeklinde sıralanabilir. Manevi hakların süresiz şekilde ileri sürülebilmesine karşı mali haklar süre ile sınırlanmıştır. Kanun’da öngörülen istisnai haller dışında eser üzerindeki mali haklar, gerçek kişi hak sahibinin yaşadığı süre boyunca ve öldükten sonra 70 yıl devam etmektedir.

 

İnsanın yaratıcı çalışması sonucu ortaya çıkan ürünün eser sayması için objektif ve sübjektif olmak üzere iki kriter mevcuttur. Objektif kriter, fikri çalışma neticesinde iktisadi olarak faydalanmaya elverişli bir değer meydana gelmesini sübjektif kriter ise sahibinin hususiyetini taşıyan bir ürün meydana gelmesini ifade eder. Bern Konvansiyonu ve diğer yabancı hukuk sistemlerinde “şahsî yaratıcılık”, “yaratıcı fikrî eserler” veya “orijinal fikrî yaratıcılık” gibi kriterler kullanılarak, sübjektif unsur ağırlıklı olarak eser kavramını belirlemektedir.

 

Eğer bu unsurlara sahip bir eser meydana getirilmişse eser sahibi, sınai haklarda olduğu gibi (marka, patent vs.) tescile gerek olmaksızın eseri yarattığı andan itibaren başlayan doğal bir korumaya sahiptir. Bu koruma, eserin kullanılması ve yayılması ile ilgili hakların eser sahibine verilmesini ifade eden telif hakkı (copyright ©)’dır. Ancak bazı eserler bakımından Telif Hakları Genel Müdürlüğü nezdinde zorunlu bazı eserler bakımından ise isteğe bağlı kayıt-tescil işlemi yapılması gerekmektedir. Her iki türdeki tescil işlemin de dayanağı 5846 sayılı FSEK m.13 olup kayıt süreçlerinin detayları Fikir ve Sanat Eserlerinin Kayıt ve Tescili Hakkında Yönetmelik’te düzenlenmiştir.

 

Meydana getirilmiş olan ürün marka, coğrafi işaret, tasarım, patent veya faydalı model ise 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında korumaya tabi tutulacak ve ilgili tescil işlemleri Türk Patent ve Marka Kurumu bünyesinde yürütülecektir.

5651 sayılı kanun ile ilgili terimler;

Erişim sağlayıcı: Kullanıcılarına internet ortamına erişim olanağı sağlayan her türlü ger-çek veya tüzel kişileri, (Madde 1/1-e) (FSEK Ek Madde 4’de servis sağlayıcı olarak anılmaktadır.) (Örnek olarak TTNet ve Turkcell gibi firmalar verilebilir.)

Yer sağlayıcı: Hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişileri, (Madde 1/1-m). (Sunucu kiralama veya hosting hizmeti veren firmalar –Veridyen, Natro, GoDaddy– örnek verilebilir.)

 

İçerik sağlayıcı: İnternet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişileri, (Madde 1/1-f)

Sosyal ağ sağlayıcı: Sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkân sağlayan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. (Madde 1/1-s) (Örnek olarak facebook, instagram, youtube gibi sosyal medya platformları verilebilir.)

Kavramlarla ilgili gerekli izahati yaptıktan sonra eser sahiplerinin, internet aracılığıyla hak ihlaline maruz kalmaları halinde –maddi ve manevi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla– izleyebilecekleri üç önemli yoldan bahsedebiliriz.

İlk olarak izlenebilecek hukuki yol, 5846 sayılı FSEK kapsamında Ek Madde 4’ün tanıdığı haklara başvurmak olacaktır. Madde uyarınca “Dijital iletim de dahil olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla servis ve bilgi içerik sağlayıcılar tarafından eser sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin bu Kanunda tanınmış haklarının ihlâli halinde, hak sahiplerinin başvuruları üzerine ihlâle konu eserler içerikten çıkarılır.”

Bu haktan yararlanabilmek için eser sahibi ilk olarak içerik sağlayıcısına başvurarak üç gün içinde ihlalin durdurulmasını istemelidir. İlk aşama olarak uygulanan bu yöntem uygulama da Uyar-Kaldır (Notice and Takedown) Yöntemi olarak bilinir. Üç gün sonunda ihlal hala devam ediyor ise Cumhuriyet Savcısına yapılacak başvuru üzerine, servis sağlayıcıdan (5651 S. K. kapsamında erişim sağlayıcı) ilgili içerik sağlayıcısına verilen erişim sağlama hizmetinin durdurulması istenir. İhlalin durdurulması halinde ilgili içerik sağlayıcısına yeniden erişim sağlanır.

İçerik sağlayıcısına yapılacak başvurudan önce ihlalin gerçekleştiği internet ortamı tespit edilerek ihlale konu içeriklerin dökümü alınmalı ve erişim linkleri çıkartılmalıdır. Daha sonrasında ilgili internet ortamının künye bilgisi ve içerik sağlayıcının iletişim bilgileri doğru şekilde elde edilmeli ve ilgili dökümler ile erişim linkleri iletilerek başvuruda bulunulmalıdır. Yine savcılığa şikâyet sürecinde ilk başvuru sürecinin doğru yürütülüp yürütülmediğinin uygun deliller ile ispat edilmesi gerekecektir.

İkinci olarak izlenebilecek yol ise 5651 sayılı kanun kapsamında içeriğin engellenmesi talebi veya koşulları mevcut ise ilgili internet sitesine erişimin engellenmesi talebinde bulunmak olacaktır. Sulh ceza hâkimliğine iletilecek bu taleplerden yararlanabilmek için az önce bahsettiğimiz Uyar-Kaldır yönteminin uygulanması gereklidir. Her ne kadar kanunun lafzi yorumlanması (madde 9/1) Uyar-Kaldır Yöntemi ile Sulh Ceza Hâkimliğine başvuru hallerinin seçimlik hak olarak nitelendirilmesi sonucu doğursa da Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun E. 2013/1138 K. 2014/16 T. 15.1.2014 sayılı kararı gereğince Uyar-Kaldır yöntemine başvurmak, içerik sağlayıcısına ihtarda bulunmak, içeriğin internetten kaldırılması için geçerlilik şartı olarak kabul edilmiştir.

Bu halde ilk olarak içerik sağlayıcısına, ulaşılamaması halinde yer sağlayıcısına 24 saat içinde geri dönüş yapılması gereken bir başvuruda bulunulur. Başvurusuna olumsuz cevap alan veya cevap alamayan eser sahibi yine 24 saat içinde karara bağlanacak dilekçesini Sulh Ceza Hâkimliğine iletir. Hâkim tarafından erişimin engellenmesi veya içeriğin çıkarılması kararı verilirse bu karar Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne iletilir ve Birlik tarafından derhal (en geç 24 saati içinde) icra edilir.

Her ne kadar 5651 sayılı kanunun 5.maddesi gereğince yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmasa dahi (bu yönde Yargıtay 11. HD., E. 2014/902 K. 2014/11631 T. 17.6.2014) söz konusu ihlalden ihtar edilmesine rağmen ihlale son vermemesi halinde içerik sağlayıcısıyla birlikte sorumlu olacaktır.

Üçüncü bir hukuki yol ise 29.07.2020 tarih ve 7253 sayılı Kanun ve Bilgi ve İletişim Kurulu’nun (BTK) 29.09.2020 tarihli “Sosyal Ağ Sağlayıcı Hakkında Usul ve Esaslar” Kararı kapsamında sosyal ağ sağlayıcıya başvurmak olacaktır. Bu iki yeni düzenleme ile eser sahibinin haklarının çeşitli sosyal medya platformları aracılığıyla ihlal edilmesi halinde hak sahibinin doğrudan ilgili sosyal ağ sağlayıcıya başvuruda bulunabilmesine olanak sağlanmıştır. Her sosyal ağ sağlayıcının ihlal başvuruları için kendi bünyesinde oluşturduğu birtakım başvuru platformları olsa dahi sayılan düzenlemelerin olmadığı dönemde bu başvurular çoğu zaman cevaplanmıyor, yeterince önem gösterilmiyor veya incelenmeksizin reddediliyordu. Ancak söz konusu düzenlemeler ile yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılara en az bir kişiyi Türkiye’de yetkili temsilci olarak belirleme ve 5651 sayılı kanunun 9 ve 9/A maddesi kapsamındaki başvurulara en geç 48 saat içinde cevap verme zorunluluğu getirilmiştir.

Sonuç:

İnternet ortamı ile hak ihlallerin son derece süratli şekilde meydana gelebilmesine karşın aynı süratle olmasa da diğer yargı süreçlerine nazaran son derece hızlı çözüm üretilebilecek düzenlemelerin olduğu ortadadır. Yukarıda bahsettiğimiz hukuki süreçler ile özellikle de ikinci yolda belirttiğimiz 5651 sayılı kanun kapsamındaki talepler, uzman bir hukukçunun da desteği alınırsa çok kısa sürede söz konusu ihlallerin giderilmesini mümkün kılacaktır.

Stj. Av. Can Akgül

Kaynakça

Kocabey, Doğan, İnternette Fikri Hakların Kullanılması, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2004

<https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12575/27642/597.pdf?sequence=1>

Medin, Burak, Dı̇jı̇talleşen Dünyada Fı̇krı̇ Haklar Sorunu, Temmuz 2017 / Cilt: 7, Sayı:2 <https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/335522>

Öncü, Özge, Fikrî Hak İhlalleri Bakımından İnternet “Görsel” Arama Motorları, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 10, Sayı 1, 2008, s. 93-154 <https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/754093>

Sosyal Ağ Sağlayıcı Hakkında Usul ve Esaslar: <https://www.btk.gov.tr/uploads/boarddecisions/sosyal-ag-saglayici-hakkinda-usul-ve-esaslar/274-2020-web.pdf>